Ücretsiz Bilgi Alın
Numaranızı bırakın ve sizi arayalım ve aklınıza takılan soruları cevaplayalım
Numaranızı bırakın ve sizi arayalım ve aklınıza takılan soruları cevaplayalım
Çocuk sahibi olamayan çiftlerin yaklaşık %50’sinde sorun erkek kaynaklıdır ve bu vakaların %10–15’ini azospermi oluşturur. Azospermi, menide hiç sperm hücresi bulunmaması durumudur. Ancak bu durum, tamamen sperm üretiminin olmadığı anlamına gelmez. Özellikle bazı azospermik hastalarda, testisin belirli bölgelerinde küçük miktarlarda sperm üretimi devam edebilir. İşte bu noktada devreye mikrocerrahi testiküler sperm ekstraksiyonu (mikro-TESE) girer.
Mikro-TESE (Microdissection Testicular Sperm Extraction), operasyon mikroskobu kullanılarak testis içerisindeki en verimli sperm üretim bölgelerinin seçilerek örnek alındığı bir cerrahi işlemdir. Bu sayede, sperm üretiminin olduğu küçük odakların tespiti mümkün hale gelir ve sperm bulunma şansı klasik TESE yöntemine kıyasla çok daha yüksektir.
Ayrıca bu teknik, testis dokusunun gereksiz yere zarar görmesini de engeller. Dolayısıyla hem daha yüksek başarı oranı hem de daha düşük komplikasyon riski ile tercih edilmektedir.
Mikro-TESE özellikle non-obstrüktif azospermi (NOA) tanısı almış erkeklere önerilmektedir. Bu grup hastalarda sperm üretimi çok sınırlıdır ya da testisin yalnızca bazı alanlarında gerçekleşir.
Ayrıca şu hasta gruplarında da mikro-TESE uygun bir yöntemdir:
Hormonal bozukluklar nedeniyle sperm üretimi azalmış olanlar
Geçirilmiş inmemiş testis ya da testis tümörü öyküsü olanlar
Genetik faktörler (örneğin Y kromozom delesyonları) nedeniyle azospermi gelişmiş olanlar
Daha önce TESE ya da biyopsi ile sperm elde edilemeyen vakalar
Kemoterapi, radyoterapi sonrası testis fonksiyonu etkilenenler
Özetle, menide sperm bulunamayan her hasta mikro-TESE için aday olabilir ancak ön değerlendirme büyük önem taşır.
Mikro-TESE öncesi ayrıntılı bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu değerlendirme, cerrahi başarıyı etkileyen faktörleri ortaya koyar ve gereksiz ameliyatların önüne geçer.
Hormon testleri (FSH, LH, Testosteron)
Genetik testler (karyotip analizi, Y kromozom mikrodelesyonu)
Testis ultrasonu (hacim, yapısal bozukluklar)
Daha önceki sperm analizleri
Fizik muayene (testis hacmi ve kıvamı)
Bu bilgiler, mikro-TESE kararında yol gösterici olur ve tedaviye rehberlik eder.
Mikro-TESE genellikle genel anestezi altında yapılır ve işlem süresi 2–4 saat arasında değişebilir. Ameliyat, tecrübeli bir androloji cerrahı tarafından gerçekleştirilmelidir.
Testise küçük bir kesi yapılır.
Cerrahi mikroskop (10–25 kat büyüteç) yardımıyla testis dokusu detaylı şekilde incelenir.
Sperm üretiminin yoğun olduğu görülen kanalcıklardan örnekler alınır.
Aynı anda embriyoloji laboratuvarında incelenerek sperm aranır.
Sperm bulunduğu takdirde dondurularak saklanır veya eş zamanlı yumurta toplama yapılmışsa mikroenjeksiyon (ICSI) uygulanır.
Testis dokusu dikkatlice kapatılarak ameliyat tamamlanır.
Ameliyat sonrası 1 gün hastanede kalınabilir.
İlk birkaç gün istirahat önerilir.
Ağrı genellikle hafif düzeydedir; reçete edilen ağrı kesiciler yeterlidir.
7–10 gün içinde günlük yaşama dönülebilir.
1 ay süreyle ağır egzersiz ve cinsel ilişki önerilmez.
Ameliyat sonrası testis hacminde geçici azalma olabilir.
Mikro-TESE’nin başarı oranı birçok faktöre bağlıdır:
Testis hacmi
FSH seviyesi (yüksek FSH olumsuz göstergedir ama kesin engel değildir)
Genetik test sonuçları
Daha önce yapılmış biyopsi sonuçları
Ortalama olarak, non-obstrüktif azospermili hastalarda sperm bulma oranı %40–60 arasındadır. Ancak uygun hastalarda bu oran %70’e kadar çıkabilir. Bulunan spermler, genellikle mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemiyle gebelik elde etmek amacıyla kullanılır.
Klasik TESE’ye göre çok daha yüksek sperm bulma şansı
Testis dokusuna minimum zarar
Komplikasyon oranı son derece düşük
Aynı seansta sperm arama ve dondurma imkânı
Başarılı sperm bulunması halinde doğal babalık şansı
Bu yönleriyle mikro-TESE, günümüzde azospermik erkekler için en etkili cerrahi sperm elde etme yöntemidir.
Mikro-TESE güvenli bir işlem olmakla birlikte, nadir de olsa bazı komplikasyonlar gelişebilir:
Geçici testis ağrısı ve şişlik
Hematom (kan toplanması)
Testiste küçülme (çok nadir)
Enfeksiyon
Ameliyat sonrası sperm bulunamaması
Bu riskler, deneyimli bir merkezde ve doğru cerrahi teknikle minimuma indirilir.
Bu durumda işlem başarısız sayılır ve ileri üreme teknikleriyle başka alternatifler değerlendirilir. Genetik danışmanlık da gerekebilir.
Uygun aralıklarla ikinci ya da üçüncü kez yapılabilir. Ancak her tekrar öncesi iyi bir değerlendirme şarttır.
Genellikle mikro-TESE ile elde edilen spermler, tüp bebek (ICSI) için kullanılır. Doğal gebelik nadirdir.
Evet. Mikro-TESE ile elde edilen spermler, ileri tarihte kullanılmak üzere dondurulabilir.
Mikro-TESE, azospermik erkeklerde sperm hücresine ulaşmanın en etkili ve güvenli yöntemlerinden biridir. Cerrahi mikroskop yardımıyla yapılan bu işlem, hem testis dokusunun korunmasını sağlar hem de sperm bulma şansını artırır. Özellikle çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için umut verici bir çözümdür.
Bu nedenle, azospermi tanısı alan erkeklerin deneyimli bir androloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve uygun vakalarda mikro-TESE planlanması, doğal yolla babalık şansını önemli ölçüde artırabilir.